"Ağrım olsa bağıramam, aslan görsem kaçamam, kuyruğu ne de tatlı dersiniz ama avcı vurunca afiyetle yersiniz, çok da üşüdüm, kürkümü geri verseniz.. Tavşanım ben, keşke dostum olsan sen.." (Tawşi)

30 Eylül 2014 Salı

KÖPEKLERİ KUZU GİBİ YAPTI


        BODRUM’a 3 yıldır gönüllü olarak gelen ve ’köpeklerle konuşan adam’ olarak bilinen dünyaca ünlü Köpek Davranış Eğitmeni Magnus Hansson, barınaklarda yaşayan hırçın ve kavgacı köpekleri 15 dakika konuşarak kuzu gibi yaptı. Köpeklerle birlikte hayvanseverlere de davranış biçimi hakkında eğitim veren Hansson, 3 günde 30 köpeği doğaya bırakılacak hale getirdi.

http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/87557/4369/1/27302446/kopekleri-kuzu-gibi-yapti

26 Eylül 2014 Cuma

MİGROS'TAN 4 EKİM HAFTASINA ÖZEL TÜM HAYVAN ÜRÜNLERİNDE %50 İNDİRİM




      Bugün Migros'a uğradım (26 Eylül), her sene yaptığım klasik şeyin zamanı gelmişti, 4 Ekim Haftası öncesi Migros'un tüm hayvan ürünlerinde uyguladığı %50 indirimin zamanı gelmişti, mahalledeki yavru kuçulara Pedigree Puppy 500 gr. kuru mamaları tanesi 2.63'ten, anne ve babalarına ise aynı ürünün aynı fiyata satılan yetişkin mamalarından aldım, sıra bahçedeki kaplan parçalarına gelmişti, nazlı ve diş sorunu çeken yaşlı İran kedim Köpük tam bir somon hastası olduğundan kendisine Whiskan Somon Konserve aldım, 400 gr'ı 2.99, bahçedeki Tekir ve ailesi ile Tüylüş'e ise Super Cat Chunks Biftekli ve Tuna Balıklı 400 gr. konserve mamalarını 2.48'den aldım, tamam depoladım :) Kendime de birkaç şey aldıktan sonra evin yolunu tuttum tabi manyak bir foşotti yağış var, el kol dolu, kestirmeden gideyim dedim, birden etrafımı o yağmurda 5 tane tahmini 2-3 aylık her renkten minicik kedi yavruları sardı mı.. Dedim valla ne isterseniz alın, kedi maması, köpek maması, ekmek, nugget dükkan sizin.. Bir arabanın altına kuru mamalardan her birinin önüne döktüm, yavrucuklar aralarında kavga ede ede tıkındılar. Eve geldiğimde kapının önünde Tekir'in yavrusu Minik, sırılsıklam oturmuş bekliyordu. Minik'in kardeşlerini köpekler öldürdü, yakında kendisini sahiplendireceğim, çok evcil ve çok uslu bir tekir kedi.. Tabi Minik'i de unutmadık, kendisi de mamalarını yedi, %50 indirimli alınan topuyla oynadı ve şu an yoğurt kabı yatağının içinde uyuyor :) Bu arada Migros  yine güzel bir kampanya yapmış, Migroskop alırsanız ya da netten bakarsanız görürsünüz (aşağıda linkleri var); Goody yem markasıyla anlaşmış, Dostluk Maması adında bir mama çıkarmış, slogan ise "Senin de sokakta kedin var" mor bir pakette ve 100 gr, fiyatı ise 1 TL. Üsteliiiik 1 alana 1 de hediye.. Amacı sokaktaki sokak kedilerinin öğün başı 1 TL ile doyurulması..  Stoklarla sınırlı, elinizi çabuk tutun derim, Migros 60. yılını kutlarken hayvanları da düşünmesi çok güzel.. Teşekkürler Migros.. Linkler;

http://www.migros.com.tr/sergi-detay/12/avantajlar

http://www.sanalmarket.com.tr/kweb/scview/32322-pet-urunleri

NİĞDE KÖPEK BARINAĞI VAHŞETİ


Sayın Faruk Akdoğan, Niğde Köpek Barınağı'ndaki köpeklerin açlığa mahkum olması ve ölü köpekleri yiyerek hayatta kalmaya çalışması kabul edilemez.

Sayın Faruk Akdoğan, Niğde Köpek Barınağı'ndaki köpeklerin açlığa mahkum olması ve ölü köpekleri yiyerek hayatta kalmaya çalışması kabul edilemez.

  1. Lütfen bir imza da siz atın;
  2. https://www.change.org/p/ni%C4%9Fde-barina%C4%9Fi-ndaki-vah%C5%9Fete-dur-diyoruz#share

T.C Niğde Valiliğine,
Bilgi ve gereği için; Orman ve Su İşleri 7.Bölge Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Niğde Şube Müdürlüğü, İçişleri Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü,
Bazı hayvanseverlerin şahit olduğu ve tarafımıza ulaşan video ve fotoğraflarla da açıkça görülen Niğde Belediyesi Hayvan Bakımevinin insanlık dışı durumunu anlatmaya kelimeler yetmiyor.
Bakımevinde açlık, sefalet ve hastalıkla mücadele etmeye çalışan masum hayvanlar göz göre göre ölüme terk edilmişler. Mahkum edildikleri açlık ve sefalete dayanamayarak hayatını kaybeden hayvanları diğer hayvanlar ne yazık ki açlıktan dolayı parçalıyorlar. EK-Video Linkleri
Dirisine insaniyet namına önem ve değer vermeyen, ne mesleğinin sorumluluğuna ne de bilincine sahip bakımevi veteriner hekimi Mert Tatar, Ali Sayın ve diğer çalışanlar, ölüme terk ettikleri hayvanların ölüsüne de değer vermeyip basit bir çöp gibi muamele etmektedir. Ayıp ve eksikliklerini örtmek içinde keyfi bir kararla gönüllülerin ve ziyaretçilerin içeriye girmemeleri için yasak koymuşlardır.
Bu da yetmezmiş gibi bir bakımevinin sorumluluğunu, şartlarını yerine getiremeyen Niğde Belediyesi, bakımevinin yakınına Hayvanat Bahçesi yapılması çalışmalarına başlamıştır. Bakımevindeki masum hayvanları ölüme terk edenler, Hayvanat Bahçesindeki hayvanları ne duruma düşürürler düşünmek bile istemiyoruz.
Bu kadar ihmalin, sorumsuzluğun ve vicdansızlığın bir arada yaşandığı Niğde Belediyesi Hayvan Bakımevinde daha fazla masum canın ölüme mahkum edilmesini önlemek için;
- İçişleri Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından Niğde Belediyesi ve bu duruma neden olan yetkililer hakkında soruşturma başlatılmasını,
- Niğde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bakımevinde İnsan Sağlığı açısından ortam şartlarının denetlenmesini ve Niğde Belediyesi hakkında görev ihmalinden dolayı adli işlem başlatılmasını,
- Orman ve Su İşleri Niğde Şube Müdürlüğü tarafından yasal kriterlere, kanun ve yönetmelikte yer alan "maddelere" uygun olarak ciddi ve yasal temelli denetim yapılmasını,
- Orman ve Su İşleri Bakanlığı Niğde Şube Müdürlüğü tarafından görevinin gereğini yapmayan, bakımevindeki hayvanların ölümüne neden olan görevli ve yetkililer hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereği soruşturma açılarak cezalandırılmalarını,
- Halihazırda bakımevinde görev yapmakta olan veteriner hekim Mert Tatar,  Ali Sayın’ın ve görevli personelin görevden alınmasını, onların yerine vicdan sahibi, hayvansever, görev bilinci ve sorumluluğuna sahip veteriner hekim ile personel atanmasını, acilen tedavi ve kısırlaştırılma başlatılmasını,
- Hayvan hakları açısından bakımevinde bulunan köpekler için Orman ve Su İşleri Niğde Şube Müdürlüğü tarafından; belediyeye hayvan başına belirlenen miktardan idari para cezası uygulanmasını,
- Orman ve Su İşleri 7. Bölge Müdürlüğü tarafından bakımevinde bulunan ''Kartal, Leylek'' vb yaban hayvanlarının acilen teslim alınıp, gerekli yerlere teslim edilmesini,
- SGK İl Müdürlüğü tarafından bakımevi çalışanlarının Sosyal Güvenlikleri açısından denetleme yapılmasını,
- Orman ve Su İşleri 7. Bölge Müdürlüğü tarafından Niğde Belediyesinin yapmaya hazırlandığı Hayvanat Bahçesinin yapımının durdurulmasını talep ediyoruz.
Müracaatımıza 4982 ve 3071 sayılı yasalar gereği bilgi ve cevap verilmesini emir ve müsaadelerinize saygılarımızla arz ederiz.

Arzu Nazan KULLUK
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Temsilcisi
T.C:....


Kaynak: http://www.haytap.org/index.php/201409185215/idari-makamlara-yazilan-dilekce-ornekleri/nigde-belediyesi-bakimevi-faciasi-icin-sorusturma-talebi

     İstanbul'da uzaklarda herhangi bir barınağa gidin, inanın pek farkı yok.. Her yer kir, köpeklerin kemikleri sayılıyor (tabi yaşıyorlarsa), hepsi hasta ve aşırı kirli, bakımsız, heryerlerinden kan geliyor, aç kalan köpekler ise daha zayıfları veya ölmüş köpekleri yiyor çünkü onlara kuru ekmek bile veren yok.. Hepsi ölüme terkedilmiş, oysa tek istekleri mutlu bir şekilde yaşamaktı.. Biz onları hangi sebeple ölüme terkederiz, hangi sebeple hapse tıkarız? Artık devletin bu olaya parmak basması lazım, tabi şu şekilde değil, onları bu sefer daha kaliteli bir hapishaneye tıkarak veya denek hayvanı ve deri ürünü olmaları için satarak, kullanarak değil! Onlara şehir merkezinde San Diego Hayvanat Bahçesi gibi 24 ssat gözlemlenebilen doğal yaşam alanı yapılsın, aileler sürekli gelip gezsin ve sahiplensin, bir tanecik AVM, Toki, otel arazisine kıyın ne olacak! Lütfen Bimer'i şikayet bombardımanına tutun, yeter artık!
     Bimer'e yaptığım şikayet sonucu cevap gelmiş, şaşırdım, işte şikayetim ve cevabı;


Başvuru Metnim:

     "Niğde Belediyesi Köpek Barınağında tam bir vahşet yaşanmaktadır, köpeklerin açlıktan kemikleri sayılıyor, açlıktan birbirlerini ve ölüleri yiyorlar, hepsi hasta ve çok bakımsız, heryer köpek cesedi.. Belediye Başkanı Faruk Akdoğan'ın ise umrunda değildir, şehrinde neler olduğundan ya bihaber, ya da hayvanları düşünmeyen bir belediye başkanıdır. Artık köpek barınakları adındaki bu toplama kampları kapatılmalıdır ve sokak köpeklerine şehir merkezi içinde hayvanat bahçesinden daha doğal bir park gibi yaşama alanları yapılmalıdır, aileler buraya çocuklarıyla gelip beğendikleri köpeği sahiplenmelidir, Allah onları bize zulüm yapın diye yaratmamıştır."
Gelen cevap;
   "Başbakanlık İletişim Merkezine göndermiş olduğunuz şikayetiniz alınmıştır. Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz. Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir."
       
      Lütfen sizler de BİMER'e şikayette bulunun, sessiz kalmayalım. Artık bir eylem vakti de gelmiştir diye düşünüyorum, İstanbul Barosu'na hemen bir eylem isteği yazacağım. Çünkü barınaklar gerçekten yokedilmelidir. Yıllardır hayvanseverler olarak duyarlıyız ama belediyeler değil, hükümetler asla değil.. Bu arada Nesrin Çıtırık ne yapıyor çok merak ediyorum. Haytap Başkanı olarak barınakları neden kapatamıyor neden yerlerine dediğimiz doğal parklardan yaptırılmıyor. Artık sesimize kulak verin, herşey rant değildir, öbür dünyada huzura çıktığımızda sınav yeri olan dünyada ne yaptın dediklerinde ya da defterinizi önüne açtıklarında "Yeşilköy sahiline otel diktik, sokak hayvanları denek olup ölsünler diye yollarını açtık, kedi kafalarını ezen psikopat kadın serbest, evde kedisini öldüren Eskişehirli üniversiteli serbest, Kağıthane'de köpeğe tecavüz eden sapık adamdan zaten para cezası bile alınmadı, üzerine Atatürk Orman Çiftliği'nin ağaçlarını kesip çakma Beyaz Saray yaptık" mı diyeceksiniz, gerçekten çok merak ediyorum. 


Hürriyet'teki Niğde haberine benim gibi yorum yapabilirsiniz;

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Duvar/Haber/71162










GÜNÜN DOSTU



Ben olsam ismini Cambaz olarak değiştirirdim.

25 Eylül 2014 Perşembe

YENİ BİR İŞ KAPISI : HAYVANLAR İÇİN AKUPUNTUR


Akupunktur vücudun farklı bölümlerini uyarmak için özel iğneler kullanan bir tedavi biçimi malum.
kopege akupuntur
    Geleneksel Çin tıbbının bir parçası. Birçok hastalığın tedavi edildiği bilimsel olarak kanıtlanmış. Örneğin, kronik ağrılar, nörolojik sorunlar, alerji gibi… Bu tedavi şekline ilginç bir şekilde memeli hayvanların daha fazla cevap verdiği görülmüş. ‘Animal akupunktur’ bu gerçeğin tespitinden sonra hızla yayılmaya başlamış. Hedefte köpek, kedi, sığır ve al gibi hayvanlar var. Genellikle memeliler kapsam içinde. Tavşan gibi küçük hayvanlar da buna dâhil.
  Şimdi çalışmalar kuşlar üzerinde deneniyor. Yöntem yaban hayatına kadar uzanmış. Çok olumlu sonuçlar görülmeye başlanmış. Farklılık adına bu işin eğitimini alan veterinerler bizde ilginç yeniliğe imza atabilirler. Kısacası farklılık adına ‘iş bilenin kılıç kuşananın’ dedirtebilecek spesifik bir iş alanı.

KURBAN BAYRAMI YAKLAŞIRKEN


   Evet yine kan gölüne dönüşen Haliç, TEM'de çimen çayırda kaçak kesim yapan kalabalık aileler, elektrik şokla hayvanlara acı vererek yere yığan tipler, kör bıçaklarla hayvanın ölümünü bile işkenceye çeviren sadistler, bir yandan da kendi parmaklarını doğrayanlar.. Belediyeler yıllardır hayvanları insanların ellerinden kurtarmak bu yüzden istedi ama hala kendi bildiğini okuyanlar var böyle ve maalesef cezalar çok yetersiz.. Ayrıca evet, yıllar önce gökten bir koç inmiş çünkü bir insan evladı kurban olmasın diye, biz neden bu geleneği hala sürdüyoruz? Fakirlere yardım yapmak için diyorsanız zaten istediğiniz vakit kasaba, markete gidip istediğiniz ailelere istediğiniz eti alabilirsiniz. Kurban Bayramı'nda para ve et bağışı yapın, artık eski olayları bırakın. Benim Kurban Bayramı düşüncem ise;


GÜNÜN DOSTU



Kediler dublicate ile çoğaltılmış ama süper bir manzara olmuş :)

SOYLARI TÜKENMEKTE OLAN KEDİGİLLER



        Çoğu insan için kediler tekirden, sarmandan, Ankara kedisi, Van kedisi, Siyam ile İran kedisinden ibarettir ama onlar koca bir kedigiller familyasından gelmektedir ve bu familyada maalesef soyları bilinçsizce avlanan hayvan düşmanı avcılar yüzünden tükenmekte olan koca patili dostlarımız da bulunmaktadır, benim en şaşırdığım tür ise fotogalerideki 15, çok şaşkoloz :)  

http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay/87362/4369/1/nesli-tukenmek-uzere-olan-kedigiller

24 Eylül 2014 Çarşamba

MEKSİKA'DA İŞKENCE ve BİZİM KATİLLER



      Şu an moralim çok bozuk çünkü haberleri okurken Hürriyet.com'daki manşetlerden birine denk geldim, Meksika'da iki adam, küçücük bir köpeği boğazından iple asmış hayvan acılar içinde çığlık atıyor, sağa sola savrulurken de iki adamdan bi biri sopayla dövüyor bi diğeri.. Zavallı köpekçik sonra da ölmüş, polis ise peşlerindeymiş ve haklarında 4,5 yıl hapis isteniyormuş. Meksika'da hergün fidye için birçok insan ve hayvan da kaçırılıyormuş. Hayvanın sesi kulaklarımdan gitmiyor, izlemeyin lütfen çünkü siz de ağlarsınız, linki vermiyorum. Peki niye bunları yazdım çünkü lütfen sokaktaki ve barınaktaki hayvanlarımıza sahip çıkalım. Ayrıca devlete yönelteceğim, Bimer'e yazıp cevap alamadığım sorular var;

1) Eskişehir'deki üniversiteli kedi katiline

2) İstanbul Fatih'te yavru kedilerin kafalarını ezen psikolojik hasta kadın katile,

3) İstanbul Kağıthane'de sokak ortasında köpeğe tecavüz eden sapık adama,

4) Hatay'da köpeği motorsikletin arkasına bağlayıp sürükleyip ayaklarını yokeden sadist adama


NE OLDU?

Hepsi serbest, hepsi ödüllendirildi..


FİLM TAVSİYESİ; DİNOZORLARLA YÜRÜMEK



       2013 İngiliz yapımı bir 3D aile filmidir. Asla bir çocuk filmi değildir. Yetişkinler tek başlarına izlerken büyük keyif alacaktır. Bu filmin en önemli özelliği dinozorların ilk defa bu şekilde esprili bir dublajla seslendirilmiş olmasıdır. Ve daha güzeli de size vereceğim adresten izlerken de göreceksiniz Türkçe dublajı da biz Türkler'e göre özel esprilerle donatılmıştır, bu yüzden gerçekten çok önemli. Türkçe dublaj gayet başarılı. İzlerken gerçekten farksız olduğunu göreceksiniz. Yani bir animasyom değil de bir belgesel film gibidir. Görsellikleri harika.. Hatta bir anlatıcı bile vardır. Ailece izleyebilirsiniz. Korku, sevinç, macera, aşk, hüzün.. Hepsi bu filmde yeralmaktadır. Yönetmenler Neil Nightingale ve Barry Cook. Size tavsiyem iyi bir televizyonunuz varsa 3D olarak televizyondan izlemenizdir. Asla İngilizce izlemeyin derim. 

    Hikayeye gelince; Patchi, Pachyrhinosaurus türü otçul bir dinozor yavrusudur, kardeşleri arasında en küçük olduğundan hep ezilmiştir, küçükken birgün bir saldırıya uğrar ve başında ömür boyu taşıyacağı bir delik oluşur. Alexornis türü bir kuş ise Patchi'nin en yakın dostu ve hayat kurtarıcısı olur. Kış başlamadan önce ise babasının önderliğindeki sürü ile aç kalmayacakları başka bir yere göç etmeleri gerekmektedir. Patchi sonra birçok başka göçe de tanık olur, aşık olur, ailesinde birçok şey değişir, kişiliği değişir.. Mutlaka izleyin derim. İyi seyirler.. 

http://www.bicaps.net/dinozorlarla-yurumek-izle-1080p-720p-turkce-dublaj-hd/
















23 Eylül 2014 Salı

MAHALLENİZDEKİ DOSTLARI FOTOĞRAFLAYIP SAHİPLENDİRİN



       Kış geliyor, soğuk yağmurlar başladı, havalar serinledi, sokaktaki kedi ve köpekler şimdiden üşümeye, yemek ve yer sıkıntısı çekmeye başladı. Peki onlar için ne yapabilirsiniz; bloğunuza, sitenize, ücretsiz evcil hayvan sahiplendirme yapan blog ve sitelere ücretsiz ilanlar verin. Öncelikle sahibi olmadığını, kayıp olmadığını tespit ettiğiniz kedi ve köpekleri fotoğraflayın, sonra buralara fotoğrafı, cinsini, ırkını, tahmini yaşını, şehrinizi ve iletişim numaranızı ekleyin. Gerçekten bakabileceğine inandığınız, ticari şekilde aramayan kişilere sahiplendirin. Sonra birkaç kez alan kişiye telefon edin, iyi mi diye sorun. Sahiplendirdiğiniz patinin mutlu olduğunu duyunca veya görünce siz de inanılmaz mutlu olacaksınız. Böylece birçok can barınağa düşmeden yeni bir yuva bulabilir ve size şükredebilir. 






YEMEK ARTIKLARI SOKAK HAYVANLARINA GİTSİN



   Yıllardır söylerim, belediyeler tüm restoran, hastane, okul, sosyal tesis, fabrika gibi yerlerden hergün yiyecek artıklarını toplamalıdır. Böylece hiçbir sokak hayvanı aç kalmaz. İşlem çok basit; belediyenin arabasıyla bir eleman hergün buralardan belirli saatlerde torbalardaki atıkları toplayacak ve sokak hayvanlarına dağıtacak. Ama yapan var mı, çok az.. Örnek veriyorum; İstanbul İstinye'de böyle atık toplanacak nereleri var;

İBB Sosyal Tesisleri, İstinye Devlet Hastanesi (öğle yemeği ve yatan hastaların kalan yiyecekleri), İstinye Carrefour (tarihi geçmeye yakın ürünler), Migros, Bim, balıkçılar (herkes balık ayıklatıyor), kasaplar, balık restoranları, Dominos Pizza, Little Seazers Pizza, Carrefour Burger King (elemanlar tepsilerde kalan  patates, hamburger ve tavukları ayırabilir), fırınlar (çıkma ekmekler), pastaneler, simitçiler, Recaizade Ekrem Ortaokulu, Meslek Lisesi, İmamhatip Lisesi (okulların kantinindeki yiyecek artıkları) ve en önemlisi de İstinye Park AVM'den çıkan tüm restoranların (Mc donalds, Burger King, Shake Shack, Günaydın Kebap, Kaşıkla..) yemek artıkları..

    Gördüğünüz gibi sırf İstiye'de kocaman bir liste oluştu, buralardan toplanan yiyecek artıklarıyla ne kadar hayvan doyar değil mi? Yani aslında belediye sağa sola sokak hayvanları için yemek ve su yerleri yapsa ve herkes işletmesinden, dükkanndan artan yiyeceği gidip kendi oralarta dökse bile olabilir. Tabi sorumluluk sahibi insanlarsak.. 

Çöpe gideceklerine midelerine gitsin..


Onlar için bir kuru ekmek bir yarım ekmek döner gibidir.. Siz hiç bir hafta aç kaldınız mı?

21 Eylül 2014 Pazar

AŞÇI YAHYA BABA ve DİLE GELEN TUNCA NEHRİ BALIKLARI


  Yıllar önce bu olayı bir belgeselde dinlemiştim, inanılmaz etkilenmiştim, çünkü bu gerçek ve ibretlik bir olay, hepimiz bundan ders çıkarmalıyız diye düşünüyorum, eğer okumayı seviyorsanız aşağıya kopyaladım ama dinlemek ve izlemek istiyorsanız üçer dakikalık iki bölümden oluşan çok güzel kısacık bir belgeseli var lütfen izleyin;

http://www.huzuradogru.tv/icerikler/evliyalar-ziyaret-edilecek-yerler/asci-yahya-baba-hazretleri-1_591

http://www.huzuradogru.tv/icerikler/evliyalar-ziyaret-edilecek-yerler/asci-yahya-baba-hazretleri-2_592?sayfa=2

   Yahya Baba namıyla maruf zat, Sultan II. Beyazıd zamanında Edirne’deki Beyazıd Külliyesi’nin aşçılarından biridir.. Arkadaşları, et, sebze, bakliyat vs. pişirir.. Onun ihtisası ise pilâvdır.. Mübarek, işe bir girişti mi, ibadet ettiğini sanırsınız.. “Pirinçleri Salevat getirerek ayıklar, yağını Tekbirlerle eritir, tuzunu Besmeleyle koyar, suyunu ise Fatihalarla döker kazana..” Sonra da gözlerini yumar ve Enbiyayı, Evliyayı, aracı yapar, Allah’tan bereket diler..Onun pilâvı çok lezzetlidir, herkese yeter, hatta artar bile.. Fakat o tek pirinç tanesine bile kıyamaz..
  Artanı Tuna Nehrindeki balıklara atar.. Hikmet-i Hüda, balıklar onun geleceği saati bilir ve köprü başında toplanırlar.. Günlerden bir gün Kilercibaşı Rüstem Ağa bakar ki pilâv artıyor, pirinci kısar.. Ama Yahya Baba kilercibaşına bir kere bile “verdiğin pirinç pilâv yapmak için az” demez!.. Kilercibaşı her gün pirinç miktarını biraz daha eksiltir ama Yahya Baba’nın pilâvı aksine çoğalır.. Gani bir şekilde herkes doyar.. Tuna’nın balıkları bile artanlardan nasibini alır..
   Rüstem Ağa ise bu duruma son derece şaşırmıştır.. Ardından Yahya Baba’yı birkaç gün daha takibe alır ve durumdan iyice emin olunca Padişaha çıkar.. Olayı anlatır ve ardından kanaatini söyler; “Sultanım, bu Yahya Baba bir acayip âdem” der.. Cennetmekân Sultan Beyazıd-ı Veli, Yahya Baba’yı merak eder ve Kilercibaşı ile bir plân yaparlar.. O gün Yahya Baba’ya her zamankinden daha da az, pirinç verilir..O da her zamanki gibi okur, üfler ve Halık-i Zülcelal’den “Halil İbrahim Bereketi” diler.. Pilâv her zamanki gibi çok lezzetli olur, üstelik kazanlara sığmaz..
  Yemekler yenir, Yahya Baba artanları yine yüklenir ve Tuna’nın yolunu tutar.. Nehrin yanına gelir, tam kepçeyi daldırıp artan pilâvı balıklara atacakken bir anda Padişah ortaya çıkar.. “Bre ne oluyor, burada” der.. Ardından sesini daha da yükselterek bağırır; “Ey adam, devlet malını israf mı edersin yoksa?..” Yahya Baba’nın nutku tutulur.. Konuşan dili konuşamaz olur.. Ve esas keramet işte o zaman tecelli eder.. Balıklar kafalarını sudan çıkarırlar ve hep bir ağızdan şöyle derler; “Ey Sultan, koskoca devletin artığını bize çok mu görüyorsun!..” Bunun üzerine, “Aman Ya Rabbi” der, Padişah!.. “Binlerce kere tövbe!.. Ben ne yaptım?.. Senin Yahya kulunu niye böyle üzdüm?..Sen ki, her an isyanda olan günahkâr kullarının bile rızkını gönderen Ulu Allah’sın.. Ben ise sıradan bir kulum.. Bir garip Beyazıd’ım!.. Af eyle beni Ey Yüceler Yücesi..” Yahya Baba bu durum karşısında öylesine şaşırmıştır ki, anlatılamaz..

  Mahcubiyetinden, secdeye kapanır ve gözyaşlarıyla Allah’ına sığınır.. Sultan Beyazıd-ı Veli onun yerden kalkmasını bekler, ancak nafile.. Yahya Baba, ruhunu teslim edip kavuşmuştur Âlemlerin Rabbine..



Bu gerçek olaydan önemli şu iki dersi çıkarabilmeliyiz; artan yemeklerimizi, yemek artıklarını çöpe atıp israf etmeyelim, onun yerine mahallemizdeki aç dolaşan kedi ve köpeklere verelim, sevap işleyelim. 

KARDEŞ SİTE; PETLEBİ


              Eğer yeni bir dost arıyorsanız, sorularınız varsa, eğlenceli fotoğraf yarışmalarına katılmak istiyorsanız, veteriner kliniği arıyorsanız, kedi ve köpek ırklarıyla tanışmak istiyorsanız işte yeni bir site daha;  http://www.petlebi.com/

BEYOĞLU'NDA İŞKENCEYLE YAVRU KÖPEK SATIŞI



      İstanbul, Beyoğlu, İstiklal Caddesi'nde Mc donalds ile Centro mağazası arasında şapkalı, uzun boylu bir adam her gece (akşamdan sabaha karşı 04.00'e kadar) kucağında bir yavru köpekle duruyor, geçenlerde kucağındaki yavru bir Cocker idi, şimdi ise bir Golden yavrusu tutuyor, hayvan uyumak için sürekli ağlıyor ama adam onu sürekli yoldan geçenlere doğru uzatıyor ve hırpaladıkça hırpalatıyor, milletle para karşılığı fotoğraf çektirriyor ve asıl amacı da köpeği satmak. Çünkü kucağındaki köpek sürekli değişiyor. Adamın kucağındaki köpekler hep uyumak için ağlıyor ama uyutulmuyorlar, adam ise 1 yıldan beri orada, zabıtanın, polisin de umrunda değil, daha önce Beyoğlu Belediye'sine de yazdım cevap bile gelmedi, şimdi birçok hayvan derneğine yolladım, bakalım sonuç ne olacak..

GÖKKUŞAĞI SAVAŞÇISI


Gökkuşağı Savaşçısı’nın seyir defteri


    “Gün gelecek, yerküre hastalanacak. İşte o zaman, dünyanın dört bir yanından farklı kültürlerden, lafa değil işe bakan insanlar toplanıp bir kabile oluşturacak. Bu kabile yerküreyi iyileştirmek için çalışacak. Ve bu kabilenin ismi ‘Gökkuşağı Savaşçıları’ (Rainbow Warrior) olacak.”



http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/27242724.asp

   
      Sapanca Gölü kenarındaki 17 su fabrikasının 5'i kuraklıktan kapandı, Yalova'da artık sular akmayacak, İstanbul da çok farksız değil ve biz hala herşeyin israfını yapmaya devam ediyoruz. 

20 Eylül 2014 Cumartesi

KARDEŞ SİTE; ÖZGÜR PATİLER






         İşte güzel bir site daha.. Bu sitede hem kedi ve köpeklere ücretsiz yuva bulabilir veya yuva açabilir, dostunuza mama ve aksesuar alabilir, hem bilgi edinebilir, hem de eğlenebilirsiniz. Beni en etkileyen ise sitenin adı oldu çünkü her hayvan özgür olmalıdır.

http://www.ozgurpatiler.com/

SAHİBİNE İHTİYAÇ DUYMAYAN KÖPEKLER



      Bir köpekseverseniz bu fotoğraf galerisine mutlaka bakın derim çünkü gerçekten inanılmaz güzel fotoğraflar var;

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/87214/2/1/sahibine-ihtiyac-duymayan-kopekler

19 Eylül 2014 Cuma

TAVŞANLARA EKONOMİK SAMAN, KURU OT VE YONCA BALYASI



     Tavşan besleyenlerin en büyük derdidir bu saman ve yonca çünkü sevgili minik dostları hergün birsürü saman ve kuru ot kemirmekte, resmen ot dayanmamaktadır. Özellikle bir de şehirde yaşanıyorsa veterinerlerde satılan minicik paketlerdeki ota samana yarım kilo et parası istenmektedir. Bu yüzden neler yapılabilir?

1) Yazlığınız varsa, şehre dönerken oradaki tarlalardan çok ucuza alacağınız kuru ot, saman ve kuru yoncadan çuval çuval koyabilirsiniz.

2)Arabanız yoksa birkaç çuval kuru ot ve samanı otobüsle getirebilirsiniz.

3) Köydeki akrabalarınızdan isteyebilirsiniz.

4) Yazlığınız yok, akrabanız yok, üzülmeyin; sahibinden com'a girin, sırasıyla "hayvanlar alemi" sekmesinden sonra "yem ve mama" yı, sonra da "küçükbaş & büyükbaş" ve "yem" i seçin, sıralamayı artan fiyata göre yapın, mutlaka perakende olarak satanı da bulabilirsiniz. Bir balya atların yediği uzun samandan, bir balya kuru ottan, bir balya da kuru yonca alırsanız tavşanınız bir yıl bunları rahatça kemirir, hatta sırf uzun saman alsanız bile inanılmaz sevinir, sonra gelen samanı kiler veta tavşanınızın odasında saklarsınız, ya küçük küçük ya da yarısını odasına koyun, hem oyun oynar hem de sürekli kemirir :) Örnek link;

http://www.sahibinden.com/ilan/hayvanlar-alemi-yem-ve-mama-kucukbas-buyukbas-acil-satilik-balya-200-ton-8.000adet-176651341/detay





18 Eylül 2014 Perşembe

JAPON BALIĞINA TÜMÖR AMELİYATI

Japon balığına tümör ameliyatı


Başında tümöre rastlanan Japon balığı George ameliyat edildi.


JAPON BALIĞINA TÜMÖR AMELİYATI

George (10) adındaki Japon balığının vücudunda tümör saptanması üzerine sahipleri balıklarını ameliyat ettirme kararı aldı. George, kafasındaki tümörün alınması için geçen hafta bıçak altına yattı.
Operasyon, Avustralya'nın Lort Smith Hayvan Hastanesi'nde, veteriner hekim Tristan Rich tarafından gerçekleştirildi. Operasyon sırasında George anestezi ile uyutuldu ve ağzına bağlanan tüp yoluyla hava alması sağlandı. Tümör tamamen alındıktan sonra balığın başına dört dikiş atıldı.
Ameliyat ağrılarının azaltılması için ağrı kesici yapılan George kısa bir süre sonra yüzmeye başladı. 300 $ (yaklaşık 700 TL) maliyetli operasyon sonrası George tekrar evine döndü.

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/27219466.asp

     Bizde tavşandan anlamayan veya bakmak istemeyen veterinerlerden sonra bu fotoğrafta insan ağlamak istiyor..














16 Eylül 2014 Salı

ANNE VE BABALARA DERS



    Bugün önümden bir aile geçiyor, 50 yaşlarında bir baba, aynı yaşlarda eşi ve bir de kucaklarındaki torun veya çocukları, tam karşılarından da çok yaşlı, önüne bakarak yürüyen, zayıflamış bir sokak köpeği yavaş yavaş yürüyor, çocuk bir yaramazlık yapmış, babası köpeğe doğru çocuğu havadan uzatıyor ve bağırarak diyor ki ; "Bir daha yaparsan seni köpeklere atarım!", çocuk ise babasına sarılıp ağlamaya başlıyor. Zavallı köpeğin olaydan haberi yok, belki açlıktan bayılmak üzere onu düşünerek yürüyor belki de çok yaşlı olduğundan zor görüyor. 
    Yahu bu nasıl bir vahşet, sen çocuğunu korkutmak için neden masum bir hayvanı tehdit olarak gösteriyorsun. Bu eğitim değil, cahillik! Sonra ne mi oluyor; evimizin yanından geçerken 4 yaşındaki çocuklar ağlıyor, niye? 3 aylık bir yavru kedi yaprakla oynuyor ama o çocuk da daha önce hayvanlara karşı korkutulmuş ve daha sonra ömür boyu hayvanlardan korkuyor, hatta nefret ediyor. Hepsi sizin böyle chil anne babaları yüzünden! 
     Bence tam tersi olmalı; Anne ve baba köpek veya kedi, yaramazlık yapan yavrularına şöyle demeliler; "Yaramazlık yaparsan seni petshopa terkederiz, sonra komşusuna hava atmak isteyen biri gelip seni bir mal gibi satın alır.."


15 Eylül 2014 Pazartesi

AYAKLI ANTİDEPRESANLAR


Ayaklı antidepresanlar


‘Her şeyin başı’ olarak görülen ‘stres’i yenemiyoruz ama hayvan sevgisi buna karşı müthiş bir koz. Strese karşı Hürriyet’te kullandığımız ilaçları ve uzmanların hepimize tavsiyelerini de aşağıda sunuyoruz.

     Modern tıpta, doktor-hasta diyaloglarında konu tedavi sürecine geldiğinde reçetenin başına yazılan şu cümle oluyor: “Stresten uzak durun.” Fakat günümüzde ‘Her kötülüğün anası’ görülen ‘stres’i engelleme konusunda kesin çözüm bulunabilmiş değil. Her geçen gün, insan hayatındaki detay artarken, karşılaşılacak problemler de bununla katlanıyor.

   Günümüz şehirli insanının çileli hayatı’ konulu girişi, yani önceki paragrafı bir hayvansevere okursanız, size çözümün kolay olduğunu belirtip, hayvan beslemeniz konusunda tavsiye verecektir. Bu işi bilimsel olarak inceleyenlere göre de haksız sayılmazlar. Zira yaptıkları araştırmalarda hayvan sevgisini bir adım öteye taşıyıp, hayvan besleyenlerin sağlık durumunda, gözle görülür şekilde müspet gelişmeler olduğunu kanıtlıyorlar.
Bir örnek: Ruhsal sıkıntıların yol açtığı bedensel hasarlar olarak tanımlanabilecek psikosomatik rahatsızlıkları inceleyen bir dergi olan, Journal of Psycshosomatic Research’de 2000 yılında yayımlanan makale, 1985 sonrası birçok üniversite ve akademide yapılmış araştırmanın sonucunu aktarıyor. Buna göre, evinde hayvan besleyen tansiyon hastalarının, beslemeyenlere göre çok daha fazla oranda tedaviye cevap verdiği anlatılıyor. Sebebi, hayvanla temas sonucu salınan hormon seviyesindeki artışın, damarlarda gevşetici etki yapıp tansiyonun yükselmesini önlemesi. Benzer şekilde kalp krizi oranı da düşüyormuş.

HAYVANLA BÜYÜYEN ÇOCUK DAHA SOSYAL

     Bu örnekleri bize Juen Polikliniği’nden Veteriner Hekim Faik Engin veriyor. Bununla kalmıyor elbette. Yetişkinleri kenara bırakıp çocuklara dönersek, hayvanların onlar için de önemli etkileri varmış. Engin diyor ki: “Bir hayvan ile büyüyen çocukların genel olarak daha sosyal ve paylaşımcı olduğu, daha kolay iletişim kurabildiği de bir başka gerçek. Araştırmayla kanıtlanan bir başka durum da yeni doğan çocuğun, 1 yaşına kadar olan değerleri incelendiğinde eğer evde bir köpek yaşıyorsa, yeni doğanların evde köpek yaşamayan bebeklere göre yüzde 25 oranında daha az alerji riski olduğu. Yine bu bebeklerde egzama, kızarıklık ve çeşitli cilt sorunu riski de daha az olarak açıklanıyor. Bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğu da bu araştırmanın sonucu.”




       Gündelik yaşamda da hayvan sevgisinin insan üzerindeki etkisini gözlemlemek mümkün. “Kediseverler videolarını paylaşabilsin diye bulundu” denilen internette, stressavar ‘kedili videolar’ın yerini Twitter’deki hayvan fotoğrafları ve videoları paylaşan, takipçi sayıları milyona ulaşan hesaplara bırakması bundan. İnsanlar, evinde beslediği hayvanından uzaktayken bile bir resimle mutlu olabiliyor. Araştırmaya giriştiğinizde de hayvanların pek kötü etkisini bulamıyorsunuz zaten. Ezici çoğunluğu gülümseten şeyler. Marilyn Monroe’nun “Köpekler beni asla ısırmaz. Sadece insanlar ısırır” sözünü de Mark Twain’in “İnsanlarla ilgili ne kadar çok şey öğrenirsem, köpeğimi o kadar çok seviyorum” serzenişini de hayvan sevgisine yorabiliriz pekâlâ.

Veteriner Faik Ergin
     Hayvan besleme fikriniz varsa, bunun bir heves olmadığını, o hayvanı çoğu kişinin yaptığı gibi bir süre sonra sokağa bırakamamanız gerektiğini hatırlatırken, son sözü, hayvan beslemenin yaşlılar üzerindeki etkisini anlatması için Veteriner Faik Engin’e bırakıyoruz: “Hayvan beslemek birçok sağlık probleminin tedavisinde pozitif etki sağlıyor, hatta problemleri daha ortaya çıkmadan engelliyor. Bu, yaşlı insanların sosyal yalnızlık karşısında daha dayanıklı olmalarına yardım ediyor, yalnız yaşayan kişilerin endişelerini azaltıyor, rahatlamalarına yardımcı oluyor. Araştırmalar özellikle alzheimer hastalarının evlerinde evcil hayvan bulunuyorsa, endişeli ruh hali ve anksiyete sorunlarından daha az etkilendikleri ortaya çıkıyor. Yaşlıların bir evcil hayvan beslemeleri, onlarla oynamaları ve ilgi göstermelerinin kendilerini çok mutlu ettiğini ve hayata daha sıkı sarıldıklarını belirtiyor.”

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/27196539.asp

Yorumum; Devlet, hayvanlara karşı şiddet, tecavüz, öldürme gibi suçlara çok büyük para ve uzun hapis cezaları vermediği sürece daha birçok antidepresan tüylü dostumuz ölür!!

13 Eylül 2014 Cumartesi

ESKİŞEHİR'DE KÖPEĞİNE İŞKENCE YAPAN ŞEREFSİZ!

+18


          "Bir süre önce emanet aldığı bir kediyi vahşice öldüren gencin ardından Eskişehir’de bu kez bir kişinin köpeğini acımasızca dövmesi kameralara yansıdı. Genç adamın evinin terasında bir köpeği yumruklamasının ardından tekmelemesi komşu apartmandan bir vatandaş tarafından cep telefonuna kaydedildi." 

http://webtv.hurriyet.com.tr/2/68758/27184699/eskisehir-de-kedi-vahsetinden-sonra-kopege-dayak-kameralarda

          Bir egzost pulu ve muayenesi olmayan araca verilen ceza, bir kediyi köpeği öldürmeye verilen cezadan daha yüksekse o ülkeyi sanırım terketmek gerek.. Çünkü sokak kedi ve köpekleri değersizdir, kediler köpekler oy veremez, FB'li kaleci ne demişti unutmayın; "Bizim ülkemizde gereksiz sokak köpekleri zehirletilmelidir." Peki cumhurbaşkanı orada ne yapıyor, katledilen Atatürk Orman Çiftliği ağaçlarının yerine yaptırdığı Beyaz Saray temalı köşkünde oturuyor..

12 Eylül 2014 Cuma

KARDEŞ SİTE; HAYSEV



https://www.facebook.com/haysev


      Her hayvanseverin takip etmesi gereken bir yer diye düşünüyorum.

SAS (SATIN ALMA SAHİPLEN)



           Hala daha birçok kişi bana "Tavşan satın alacağım" diye cümleler kuruyor. Tavşan satın almayın, tavşan beslemek istiyorsanız Petarkadaş.com'a girin ve orada yuva arayan, terkedilmiş zavallı bir tavşan bulup ona yuva açın. Ben de Milky'yi oradan bulmuştum. Ama bunu da yapmadan önce önce bir mahallenizde tur atın, kaç tane aç, sıcak bir yuva arayan hatta yeni terkedilmiş her cinsten kedi köpek var hiç dikkat ettiniz mi? Ya da ilçenizdeki köpek barınağına hiç uğrayıp onlar ne halde diye hiç baktınız mı? Üstelik kedi ve köpeklerin bakımı tavşandan daha kolaydır çünkü tavşanlar bir bebekten farksızdır. Yani illa tavşanım olacak diye kendinizi şartlamayın, tavşan ticaretini desteklemeyin, önce kafanıza petshoplarda para saçmayı değil, bir sevap işlemeyi koyun.

TÜRKİYE'DEKİ VETERİNER FAKÜLTELERİ


  • Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
    Adres: Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi İrfan Baştuğ Caddesi 06110
    Dışkapı/ANKARA
    Telefon: +90 312 317 03 15
    Faks: +90 312 316 44 72
    E-posta: vetmed@veterinary.ankara.edu.tr
    http://www.veterinary.ankara.edu.tr
  • İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi
    Adres: İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Avcılar Kampüsü, 34320
    Avcılar/İSTANBUL
    Telefon: +90 212 473 70 70
    Faks: +90 212 473 72 41
    E-posta: ivfdek@istanbul.edu.tr
    http://www.istanbul.edu.tr/fakulteler/veteriner/
  • Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Bursa
    Adres: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Görükle Kampüsü, 16059
    Görükle/BURSA
    Telefon: +90 224 294 08 01-02
    Faks: +90 224 294 12 02
    E-posta: vetdek@uludag.edu.tr
    http://veteriner.uludag.edu.tr
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Samsun
    Adres: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi 55139, Kurupelit/SAMSUN
    Telefon: +90 362 312 19 19
    Faks: +90 362 457 60 91
    E-posta: -
    http://veteriner.omu.edu.tr
  • Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Konya
    Adres: Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Alaaddin Keykubat Kampüsü, 42003
    Selçuklu/ KONYA
    Telefon: +90 332 241 00 59
    Faks: +90 332 241 00 63
    E-posta: -
    http://veteriner.selcuk.edu.tr
  • Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Diyarbakır
    Adres: Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi 21280 Kampus/DİYARBAKIR
    Telefon: +90 412 248 80 20
    Faks: +90 412 248 80 21
    E-posta: -
    http://www.dicle.edu.tr/bolum/Muh/veteriner
  • Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Elazığ
    Adres: Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi 23119 ELAZIĞ
    Telefon: +90 424 237 00 00 – 3901
    Faks: +90 424 238 81 73
    E-posta: vetweb@firat.edu.tr
    http://portal.firat.edu.tr/WebPortal/?BirimID=97
  • Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Erzurum
    Adres: Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi 25240, Yakutiye/ERZURUM
    Telefon: +90 442 236 08 80
    Faks: +90 442 236 08 81
    E-posta: vetfak@atauni.edu.tr
    http://www.atauni.edu.tr/#birim=veteriner-fakultesi
  • Akdeniz Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Burdur (Mehmet Akif Üniversitesi Veteriner Fak-Burdur)
    Adres: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi İstiklal (Örtülü) Yerleşkesi 15030 BURDUR
    Telefon: +90 248 213 20 00
    Faks: +90 248 213 20 01
    E-posta: veteriner@mehmetakif.edu.tr
    http://veteriner.mehmetakif.edu.tr
  • Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Şanlıurfa
    Adres: Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Eyyübiye Kampüsü, 63200 ŞANLIURFA
    Telefon: +90 414 318 38 59
    Faks: +90 414 318 39 22
    E-posta: veteriner@harran.edu.tr
    http://veteriner.harran.edu.tr/
  • Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Van
    Adres: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zeve Kampüsü 65080, VAN
    Telefon: +90 432 225 11 26
    Faks: +90 432 225 11 27
    E-posta: veteriner@yyu.edu.tr
    http://www.yyu.edu.tr/birimler.aspx?fakulte=8&birimtr=Veteriner%20Fak%C3%BCltesi
  • Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Afyon
    Adres: Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi
    Ahmet Necdet Sezer Kampusü 4. Eğitim Binası -Gazlıgöl Yolu 03200-AFYONKARAHİSAR
    Telefon: +90 272 228 13 12
    Faks: +90 272 228 13 49
    E-posta: vetfak@aku.edu.tr
    http://www.aku.edu.tr/web/Default.aspx?ID=26JQM88NDAU58785AQ101
  • Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Aydın
    Adres: Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi PK:17 09016, Işıklı/AYDIN
    Telefon: +90 256 247 07 00
    Faks: +90 256 247 07 20
    E-posta: veteriner@adu.edu.tr
    http://www.akademik.adu.edu.tr/fakulte/veteriner
  • Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi-Kayseri
    Adres: Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi
    Mevlana Mah. Barış Manço Cad. Kocasinan 38090 KAYSERİ
    Telefon: +90 352 339 94 84
    Faks: +90 352 337 27 40
    E-posta: veteriner@erciyes.edu.tr
    http://veteriner.erciyes.edu.tr
  • Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi- Kars
    Adres: Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Paşaçayırı 36300, KARS
    Telefon: +90 474 242 68 00 – 06
    Faks: -
    E-posta: vetfak@kafkas edu.tr
    http://veteriner.kafkas.edu.tr
  • Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi- Kırıkkale
    Adres: Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Merkez Yerleşke 71450, Yahşihan/KIRIKKALE
    Telefon: +90 318 357 33 01-02
    Faks: +90 318 357 33 04
    E-posta: vet@kku.edu.tr
    http://veteriner.kku.edu.tr